Çin’in Yükselişi ABD’nin Küresel Rolünü Tehdit Ediyor
Princeton Üniversitesi uzmanlarından Kyle Chan, The New York Times’a yaptığı açıklamada dünyanın geleceği hakkında endişe verici bir tablo çizdi. Chan’a göre, “Çin Yüzyılı” çoktan başladı ve tarihçiler bu sürecin dönüm noktasını Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminin ilk ayları olarak tanımlayacak. Chan’a göre, Çin’in yükselişiyle birlikte ABD’nin küresel rolünün azalması kaçınılmaz bir hal alıyor.
Trump’ın “ticaret savaşı zaferi” ilanları gerçeği yansıtmıyor. Yüksek tarifeler ve araştırma bütçesinde yapılan kısıtlamalar, Amerikan şirketlerinin küresel pazarlardaki varlığını ve inovasyon kapasitesini olumsuz etkiliyor. Bu durum, nitelikli araştırmacıların başka ülkelere yönelmesine neden olurken üniversiteler ve kritik sektörler de zarar görüyor.
TAM KÜRESEL HAKİMİYET
Çin, şu anda çelik üretiminden 5G ekipmanlarına kadar birçok alanda dünya lideri konumunda. 2030 yılına kadar küresel üretimin %45’ini tek başına karşılaması bekleniyor. Çin, kuantum bilişim, robotik ve diğer alanlarda uzun vadeli yatırımlar yaparak küresel arenada önemli bir güç haline geliyor.
Yapay zekâ, elektrikli araçlar, rüzgar türbinleri, güneş panelleri ve drone teknolojilerinde önemli adımlar atan Çin, aynı zamanda yarı iletkenler konusunda da Huawei’nin öncülüğünde güçlü bir tedarik zinciri oluşturuyor.
“ABD’NİN TEMELLERİ ZAYIFLADI”
Çinli şirketler, Tesla’yı geride bırakarak Ford, GM ve Volkswagen’i piyasa değeri olarak geçti. Ayrıca, Çinli start-up’lar tarafından geliştirilen yapay zekâ yazılımları da ABD’de etkili olmaya başladı. Çin, 2023 yılında dünya genelinde endüstriyel robot kurulumlarının yarısından fazlasını gerçekleştirdi.
Ancak, ABD’nin araştırma ve inovasyon yatırımlarını azaltması risk oluşturuyor. Trump yönetimi, kısa vadeli hedeflere odaklanırken uzun vadeli stratejilere yeterince önem vermiyor. Uzmanlar, bu durumun ABD ekonomisini içe kapanmış ve iç pazara bağımlı hale getireceği uyarısında bulunuyor.
ÇİN’İN DEVLET ODAKLI MODELİ
Çin’in devlet kontrolündeki ekonomik modeli, uzun vadeli hedeflere ulaşma konusunda esneklik sağlıyor. Sistemin kaynak yönlendirme yeteneği, karşılaşılan zorluklara rağmen hedeflerine ulaşılmasını kolaylaştırıyor. Bu durum, ABD’nin serbest piyasa değerlerine dayalı sisteminin esneklik açısından zayıf kalmasına neden oluyor.
Chan’a göre, ABD’nin geleceği bugün alınan siyasi kararlarla şekillenecek. Bilim, akademi, uluslararası işbirlikleri ve yabancı yeteneklere açık bir politikaya geçiş yapılmazsa, Çin’in küresel egemenliği kaçınılmaz bir hal alabilir.
ÇİN’İN ALTERNATİFİ VAR MI?
ABD’nin bu durumdan kurtulabilmesi için yenilikçi politikalara ihtiyacı var. Araştırma ve geliştirme bütçelerinin artırılması, uluslararası işbirliklerinin teşvik edilmesi, inovasyonun desteklenmesi ve yetenekli yabancıların ülkeye kazandırılması gerekiyor. Aksi takdirde, Çin’in teknoloji ve ekonomi liderliğinde ABD geri kalmaya mahkum olabilir.