Gazze’de yardım dağıtım merkezine saldırı: En az 27 ölü, onlarca yaralı

“`html

Gazze’deki Yardım Dağıtım Noktasına Saldırı: 27 Ölü, Çok Sayıda Yaralı

Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan Refah’taki yardım dağıtım merkezi önünde bekleyen Filistinlilerin üzerine açılan ateş sonucu, en az 27 kişi hayatını kaybetti.

Refah’taki Nasır Hastanesi’nden yapılan açıklamada, mevcuttaki saldırıda çok sayıda kişinin yaralandığı bilgisi verildi. Yaralıların çoğunun ateşli silahlar nedeniyle hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

Gazze Sivil Savunma Kurumu, ölümlerin ve yaralanmaların büyük kısmının tanklar, helikopterler ve insansız hava araçlarından açılan ateşle gerçekleştiğini bildirdi.

İsrail Ordusu, yardım dağıtım noktası yakınında “şüpheli” kişilerin tespit edilmesi üzerine ateş açtığını savundu. Yapılan yazılı açıklamada, olay sonucunda meydana gelen ölüm ve yaralanmaların incelendiği ifadelerine yer verildi.

Benzer bir olayda, 1 Haziran Pazar günü de İsrail, olayla ilgili sorumluluğunu reddetmişti. Gazze Sağlık Bakanlığı, bu saldırı sonucunda 31 kişinin hayatını kaybettiğini ve yaklaşık 200 kişinin de yaralandığını açıklamıştı.

İsrail Ordusu, “Normal yollardan saparak, askerlere yaklaşan bazı kişilerin tespit edilmesi üzerine uyarı ateşi açıldı. Bu kişilerin uzaklaşmaması durumunda, ek ateş açma kararı alındı” dedi.

Saldırının gerçekleştiği yardım merkezi, ABD ve İsrail tarafından desteklenen Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait olduğu ifade ediliyor.

İsrail Gazze’de Tüp Bebek Merkezine Saldırdı: Annelerin Umutları Yok Oluyor

Gazze'de yardım dağıtım merkezine saldırı

İsrail’in devam eden saldırıları ve yaşanan açlık tehlikesi, Gazze halkının yaşamını önemli ölçüde etkiliyor.

26 yaşındaki Filistinli Noura, “Sinirlerim alt üst oldu” diyerek, elinde hiçbir şey kalmadığını dile getiriyor.

Noura, uzun yıllar süren tüp bebek tedavisinin ardından 2023 Temmuz ayında hamile kalmıştı. Savaş başlamadan önce bu haberi aldığı için mutluydu. Eşi Muhammed ile birlikte, gelecekte başka çocuklarının olmasını umarak Gazze’deki El-Basma Tüp Bebek Kliniği’nde en az iki embriyo daha bırakma kararı aldı.

Noura, “Hayallerim gerçek olacaktı. Ama İsraillilerin geldiği gün, içimde bir ses her şeyin bittiğini söyledi” şeklinde konuştu.

7 Ekim 2023’te başlayan savaş süresince, Noura ve Muhammed defalarca yer değiştirmek zorunda kaldı. Sağlıklı bir hamilelik için gerekli olan besin, vitamin ve ilaçlara ulaşmaları imkansız hale geldi.

Saldırı sonrasında yaşananlar

Muhammed, “Rastgele bombalamalar nedeniyle sürekli olarak yer değiştirmek ve uzun yürüyüşler yapmak zorunda kaldık” diyor.

Noura, hamileliğinin yedinci ayında aşırı kanama yaşadığında hastaneye gitmek için araç bulmakta zorlandıklarından bahsediyor. En nihayetinde bir çöp kamyonu ile hastaneye ulaşabildiler.

Muhammed, hastanede prematüre bebekler için küvöz bulmanın imkansız olduğunu belirtti.

Noura, “Her şey bir anda yok oldu” ifadelerini kullanıyor.

İkizlerini kaybetmelerinin yanı sıra, dondurulmuş embriyolarının da bombardımanda yok olduğunu vurguluyor.

Binlerce Embriyo Yok Oldu

El-Basma Tüp Bebek Kliniği’nin müdürü Dr. Baha Ghalayini, merkezlerinin Aralık 2023’ün başında vurulmasının ardından dondurulmuş embriyoların bulunduğu iki tankın imha olduğunu aktarıyor.

Dr. Ghalayini, embriyoloji laboratuvarında yaklaşık 4 bin embriyonun, 1000 sperm örneği ve döllenmemiş yumurtaların da yok olduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler (BM) raporları da bu talihsiz durumu doğruluyor.

  • BM uzmanları, İsrail’i Gazze’de cinsel şiddet ve “soykırım eylemleri” gerçekleştirmekle suçluyor.

Değeri 10 bin doları aşan o iki tankın yine düzenli olarak doldurulması gerekmekteydi; ancak saldırıdan iki hafta önce nitrojen miktarının azalması sorunu yaşandı.

Gazze’nin güneyine gidecek olan laboratuvar müdürü Dr. Muhammed Ajjour, El-Nuseyrat’taki nitrojen deposuna ulaşabilmiş, fakat bombardımanın yoğunluğu nedeniyle kliniğe geri dönememiş.

12 kilometre uzakta iken, merkezin bombalandığını öğrenmiş.

Dr. Ghalayini, kendi hastalarının yanı sıra başka kliniklerden hastaların embriyolarının burada saklandığını belirtmiş: “4 bin embriyodan bahsediyoruz. Bunlar sadece istatistik değil, insanların hayalleri. Yıllarca süren tedavi süreçlerinin ardından, buraya bağlanan umutlar yok oluyor.”

100-150 kadının çocuk sahibi olma şansını kaybettiği tahmin ediliyor. Birçok kadın için yeniden bu süreçten geçmek imkânsız hale gelmiş durumda: “Bazıları yaştan dolayı, kimileri kanser hastalığından veya kronik rahatsızlıklardan dolayı daha fazla bekleyemeyecek durumda. Bazı kadınlar, daha önce aldıkları kısırlık tedavisine yönelik ilaçlarıyla bir şans denemek istedi, ancak yeniden başlamak çok zor.”

BBC’nin konuyla ilgili sorduğu soruya yanıt veren İsrail ordusu, “saldırının kesin tarihi verilirse” konuyu açıklığa kavuşturabileceklerini ifade etti ve “uluslararası yasalara uygun hareket ettikleri” iddiasında bulundu.

Mart ayında, BM uzmanları İsrail’i Filistinlilere yönelik cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet kullanmakla suçladı. Ayrıca doğumhane ve üreme sağlığı tesislerini sistematik bir şekilde yok ederek “soykırım eylemleri” gerçekleştirmekle itham edildi.

BM İnsan Hakları Konseyi tarafından istenerek hazırlanan raporda, Gazze’deki doğumhanelerin ve El-Basma üreme sağlığı kliniğindeki embriyoların yok edilmesinin, belirli bir gruptaki doğumları engelleme stratejisi olduğuna dikkat çekiliyor ki bu da soykırımın hukuki tanımlarından birini oluşturuyor.

İsrail, “temelsiz” olarak gördükleri bu iddiaları kesinlikle reddettiklerini bildirerek, Başbakan Binyamin Netanyahu, İnsan Hakları Konseyi’ni “antisemitist, çürümüş, teröristleri destekleyen ve alakasız bir kurum” olarak nitelendirdi.

‘Her Şeyin Yerle Bir Oluşunu İzledim’

Dr. Ghalayini, Gazze’deki dokuz üreme sağlığı kliniğinin hepsinin ya imha edildiğini ya da artık faaliyette olmadığını belirtti.

Noura, kendisinin ve birçok kadının çocuk sahibi olmasının artık çok daha zor bir hale geldiğini dile getiriyor.

Tedaviye 2020 yılında başlayan Sara Kudari, 2023 Ekim ayında embriyosunun rahmine yerleştirilmesini bekliyordu, ancak bu kesinlikle mümkün olamamış. “Her şeyin yerle bir oluşunu izledim” dedi.

Islam Lubbad da 2023 yılının savaş öncesi döneminde hamile kalmış; ancak aylar sonra bebeğini kaybetmiş. “Sürekli yer değiştirdik. Bedenim artık yorgun düştü” diyor.

Islam’ın da El-Basma’da saklanan embriyosu vardı; ancak saldırı sonrasında o da yok oldu.

“`

Related Posts

Trump 12 ülkenin vatandaşlarının ABD’ye girişini yasakladı

ABD Başkanı Donald Trump, ulusal güvenlik gerekçesiyle 12 ülkenin vatandaşlarına yönelik ABD’ye seyahat yasağı getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dünya Çevre Günü mesajı: Miras değil emanet olarak görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir mesaj paylaştı. Erdoğan mesajında, “Toprağımızı, suyumuzu, havamızı ve ormanlarımızı gelecek kuşaklara miras değil, emanet olarak görüyoruz.” dedi.

Papa’dan Putin’e ilginç çağrı

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo’nun, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Ukrayna konusunda barışa yönelik bir “jest yapması” çağrısında bulundu.

Ercan Gül hakkında suç duyurusu

DİSK Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül hakkında, İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir işçilerinin sürdürdüğü grev nedeniyle biriken çöpleri toplama çalışmalarına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı engellemeye çalışarak, “kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme” ve “çevrenin kasten kirletilmesi” suçlarını işlediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.

Çobanların düzenlediği silahlı saldırıda ortalık birbirine girdi: Onlarca ölü var

Nijerya’nın orta kesiminde yer alan Benue eyaletinde düzenlenen silahlı saldırılarda 43 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Ulusal basında yer alan haberlere göre, hayvancılıkla geçinen Fulani kabilesi çobanları, Benue eyaletinin Gwer West ve …

Erdoğan ‘En büyük arzum’ dedi; Beyaz Saray’dan açıklama geldi

Erdoğan’ın, “En büyük arzum Putin, Zelenski ve Trump’ı Türkiye’de bir araya getirmek” çıkışının ardından ABD’den açıklama geldi.