Başkan Donald Trump, Andrews Ortak Üssü’nde yaptığı açıklamada, Çin’in Panama Kanalı üzerindeki etkisine dair iddialarını yineledi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Panama’da temaslarda bulunduğunu hatırlatan Trump, “Çin, Panama Kanalı’nı işletiyor. Biz onu Çin’e değil, Panama’ya vermiştik ve geri alıyoruz” dedi ve “Panama Kanalı’nı ya geri alacağız ya da çok güçlü bir şey olacak” diye ekledi.
ABD, Çin’in kanal üzerindeki etkisini azaltmak için baskıyı artırırken, Rubio bu etkinin kabul edilemez olduğunu ve “gerekli önlemlerin” alınabileceğini vurguladı.
PANAMA’DA KRİTİK GÖRÜŞME
Rubio, başkent Panama City’de Devlet Başkanı Jose Raul Mulino ve Dışişleri Bakanı Javier Martinez-Acha ile bir araya geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı görüşmeyi, iki ülke arasındaki stratejik bağların güçlendirilmesi yönünde “önemli bir adım” olarak nitelendirdi.
Rubio, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada Trump yönetiminin, Çin’in artan nüfuzunu sınırlamak için acil değişiklikler yapılmasını beklediğini belirtti.
Rubio, “ABD, Panama ile yaptığı anlaşma kapsamında haklarını korumak için gereken her adımı atacaktır” dedi.
Panama Devlet Başkanı Mulino, ABD’den gelen baskıya rağmen, ülkesinin kanal üzerindeki egemenliğini tartışmaya açmayacağını net bir şekilde ifade etti.
Ulusal basına konuşan Mulino, “Panama Kanalı’nın egemenliği tartışmaya kapalıdır” dedi. ABD’nin endişelerini dinlemeye hazır olduklarını ancak kanalın yönetiminin Panama’nın kontrolünde kalacağını açıkça belirtti.
Mulino ayrıca, Panama’nın 2017 yılında Çin ile imzaladığı İpek Yolu Girişimi kapsamındaki mutabakat anlaşmasını yenilememe kararı aldığını da Rubio’ya iletti. Bu hamle, Panama’nın Çin’le arasına mesafe koymayı kabul ettiğini gösterdi.
GÖÇMENLER DE KONUŞULDU
Görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında Mulino, ABD ile göç krizine dair alternatif bir çözüm önerisini sunduğunu açıkladı. Rubio, görüşme sırasında yasa dışı göçle mücadelede işbirliğinin önemine de dikkat çekmişti
Mulino’nun teklifine göre Panama, Venezuela, Kolombiya ve Ekvador’dan gelen göçmenlerin dönüş işlemlerinin Darien eyaletindeki Meteti kasabasında çözülmesi mümkün olabilir.
Mulino, “Sanırım böyle olacak. Panama’yı bir geçiş noktası olarak kullanacağız ve oradan transferler gerçekleştirilecek” açıklamasını yaptı.
Ancak Panama Başkanı, ABD’nin tüm masrafları karşılaması gerektiğini belirtti. “Dürüst olmak gerekirse bu bizim için gayet uygun bir çözüm. Panama bu işe 1 dolar bile yatırmayacak” dedi ve ABD’nin Panama’yı düzensiz göçmenleri sınır dışı etme sürecinde bir merkez olarak kullanmasını öngören göçmenlik anlaşmasının uzatılmasını teklif etti.
Panama makamlarına göre, 2024 yılında ülke üzerinden ABD’ye ulaşan düzensiz göçmen sayısı 300 bini buldu. ABD’nin bu durumun önüne geçmek için Panama ile daha kapsamlı bir işbirliği yapması gerektiğini savunan Mulino, “Bu kriz sadece bizim sorunumuz değil. ABD ve bölgedeki diğer ülkeler de çözüm sürecine dahil olmalı” ifadelerini kullandı.
EKONOMİK SAVAŞIN BİR UZANTISI
Panama Kanalı üzerindeki gerilim, ABD ve Çin arasındaki küresel rekabetin bir yansıması olarak görülüyor.
Washington, Çin’in Latin Amerika’daki ekonomik ve stratejik nüfuzunu kırmaya çalışırken, Panama yönetimi egemenlik haklarını korumak konusunda kararlı bir tutum sergiliyor.
Çin’in kanal üzerinden küresel ticarette daha fazla kontrol sağlamaya çalıştığını düşünen ABD, bölgedeki etkisini artırmak için yeni adımlar atmayı planlıyor.
Trump’ın iddiasına dair somut bir kanıt bulunmamakla birlikte, Çin’in Panama’da büyük yatırımları olduğu ve ülkenin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kestiği biliniyor.
More Stories
Berkin Kaya Kimdir?
KO-MEK’e Japon ilgisi artıyor
İstanbul’da yarıyıl tatilin ardından okulların açılmasıyla trafik yoğunluğu oluştu